Soma’da kar hırsına kurban edilen kardeşlerimiz için GREVDEYİZ!

Kapitalizm öldürüyor! “Tarihin en büyük iş cinayetiyle karşı karşıyayız”. Dün akşamdan bu yana vicdanlar ayakta, gözler Soma’da. TKİ’ye bağlı Soma Holding’in taşeron olduğu madende yüzlerce işçi kardeşimiz hayatını kaybeder, yüzlercesi mahsur kalırken bizler üzgün olduğumuz kadar öfkeliyiz de. Soma’da, Elbistan’da, Zonguldak’ta ve diğerlerinde içine insan atarak kömür çıkaran düzene öfkeliyiz. Artan kazaların tesadüf, yaşananların kaza olmadığını bildikçe, yalanlarınızı duydukça öfkeliyiz. Öfkeliyiz çünkü Soma’da bir neslin yetim büyümesinin nedeni ne kader ne kaza, düpedüz cinayet. Katili de biliyoruz suç ortaklarını da!

Soma’da işyerleri kendilerine mezar olan kardeşlerimizin ölümünden Soma Madencilik patronu sorumludur. O patron 2012 Eylül’ünde demiş ki, devlet “Soma’da kömürü kendisi çıkarırken tonunu 130-140 dolara mal ediyordu. Biz ihaleye girip, tonunu TKİ’ye rödovans payı dahil 23.80 dolara çıkarma taahhüdü verdik.” Rödovans dedikleri madenlerin kiralanmasıdır, madenlerin parça parça özelleştirilmesidir. Dün devletin çıkardığının beşte birine o kömürün nasıl çıkarıldığını öğrendik. Kâr hırsıyla 15 yaşındaki Kemal Yıldız’ı da yüzlerce işçiyle birlikte iş güvenliği önlemleri alınmadan 12 saat düşük ücretle kaçak olarak çalıştırarak çıkartılıyormuş Soma’nın kömürü! Katili de biliyoruz suç ortaklarını da!

O işçilerin kanı sadece patronun değil AKP hükümetinin de elindedir! Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Soma’ya gidip o madenin açılışında maden şirketine övgüler yağdırmıştı. Devlet o madene gitmiş daha dört ay önce denetim yapmış ve hiçbir sorun olmadığını açıklamış. Sorun yok dedikleri 15 yaşında çocukların madende kaçak olarak çalıştırılması, içeride kaç işçinin olduğunun bilinmemesiymiş. Daha 15 gün önce muhalefet partileri Soma’daki madenlerin araştırılması için meclise teklif vermiş ancak AKP’liler o teklifi “eften püften bularak” reddetmiş. İşte bu nedenle o işçilerin kanı AKP’nin elindedir, açılışlara gidip övgüler yağdıranlar, denetimlerde o madenin ne kadar güvenli olduğu raporunu yazanlar bu katliamın ortağıdır. Hesap soracağız!

Patronlar ve neoliberal AKP hükümetinin işi daha fazla sömürü daha fazla kar ise; tek bir işçinin, emekçinin yaşamı, sağlığı ise bizlerin sorumluluğudur, vicdanıdır. Adalet’ini her gün görüyoruz, Kalkınması da böyle oluyor. Marx’ın Capital’de belirttiği gibi “Sermaye, doğanın boşluktan dehşet duyması gibi, kâr olmaması ya da çok az kâr olması halinde dehşete kapılır. Uygun bir kâr olsun, aslan kesilir. Yüzde 10’luk emin bir kârla her işe girişir; yüzde 20 ile canlanır; yüzde 50 ile cesareti mutlaklaşır; yüzde 100 ile bütün yasaları ayaklar altına alır; yüzde 300 için işleyemeyeceği suç yoktur, asılmayı bile göze alır. Kargaşa ve kavga kâr getirsin, bunların ikisini de teşvik eder. Kanıt: Kaçakçılık ve köle ticareti.” (Marx, Capital, 1. cilt, s. 727, Yordam Yay., İlkel Birikim kısmı, Sanayici Kapitalistin Doğuşu bölümünde dipnot) Verilere baktığımızda sadece 2013 yılında 5000 iş kazası gerçekleşmiş bunun sonucunda da 1235 işçi yaşamını yitirmiştir. Bu 1235 işçiden 93’ü ise madencilik iş kolunda çalışmaktaydı. 2014’ün ilk dört ayında ise 396 işçi yaşamını yitirmiştir. Türkiye’de iş kazası geçirenlerin sektörel dağılımına baktığımızda, yüzde 10.1 ile ilk sırayı madencilik sektörünün aldığını görüyoruz. Türkiye’de toplamda 1941’den bu yana madenlerde 3000’den fazla ölüm gerçekleşti. En büyük facia ise 1992’de Kozlu’daki grizu patlaması sonucunda 263 işçinin yaşamını yitirmesiyle gerçekleşti. İşçi ölümleri, ne gözünü kâr hırsı bürümüş patronların ne de ihmallere göz yuman vicdansız siyasetçi/bürokratların üstüne yıkılamaz sadece. Bu ülkede her gün üç işçi kapitalizmin temel işleyiş mekanizmalarının bir sonucu olarak hayatını kaybediyor.

Taleplerimiz şunlardır:
– “Soma kömür işletmeleri yöneticileri, sorumluluğu olan denetçiler, bürokratlar, siyasetçiler yargılansın.
– Taşeron çalışma sistemine son verilsin.
– İşçi sağlığı-güvenliği yasası çöpe! Yeni yasa ve uygulamanın denetimi tamamen emek ve konuyla ilgili meslek örgütleri tarafından gerçekleştirilsin.
– “İş cinayeti” kavramı ve buna özel hükümler ceza hukuku içerisinde tanımlansın”.

Üzüntümüz büyük, öfkemiz kor. Süslü plazaların inşaatlarında, madenlerde yerin yüzlerce metre altında, tersanelerde, fabrikalarda katlettikleri her işçi kardeşimizin hesabını soracağız. Yalanlarıyla katliamın üstünü örtmesinler diye “yeryüzü sıcak olsun diye kazma sallayan” madenciler sınıf kardeşlerimiz demek için bugün saat 18.00’de Basmane Meydanında toplanarak yürüyoruz. Tüm iş yerlerinde tüm eylem ve etkinlikleri destekliyor ve üyelerimizi katılmaya çağırıyoruz.

Yarın da (15 Mayıs 2014) KESK, DİSK, TMMOB ve TTB olarak ülke çapında genel grev ettik. Herkesi grevi örgütlemeye, katılmaya, büyütmeye çağırıyoruz.

15 Mayıs 2014 Perşembe
Toplanma saati: 09:30
Toplanma Yeri: Basmane Meydanı