Basında Biz

Ege Üniversitesi’nin kriter değişikliğine dava: Amacımız kayırmacılığı önlemek – Gazete Duvar

İZMİR – Ege Üniversitesi Senatosu’nun, öğretim üyeliğine yükseltilme ve atanma yönergesinde yaptığı değişiklik, YÖK tarafından onaylanarak 19 Ağustos 2020 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu değişiklikle; yeni kurulan fakültelerde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin devamlılığını sağlamak ve ihtiyaç duyulan akademisyen sayısına ulaşmak gerekçesiyle öğretim üyesi atamasında, üniversite yönetim kurulu kararı ve rektörün uygun görmesi durumunda adayların belirlenen kriterlerden, birimin kuruluşunu takip eden ilk üç yıl kısmen muaf tutulması mümkün hale geldi.

7 KİŞİLİK ATAMA İLANI

Atanmada muafiyeti mümkün kılan bu değişiklik kararının ardından 21 Ağustos 2020 tarihli Resmi Gazete’de, Ege Üniversitesi Birgivi İslami İlimler Fakültesi için 7 kişilik öğretim üyesi kadrosu ilanı yer aldı.

Yönerge değişikliği ve hemen ardından duyurulan öğretim üyesi ilanı çeşitli tepkilere neden olurken, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), İzmir Üniversiteler Şubesi, Ege Üniversitesi’ndeki yönerge değişikliğini yargıya taşıdı.

İzmir İdare Mahkemesi Başkanlığı’na kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle başvuran sendika avukatları Birgül Değirmenci ve Nedim Değirmenci, Ege Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Kriterleri Yönergesi’ne eklenen 16. maddenin, anayasanın eşitlik ilkesi ile 657 sayılı yasanın kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğunu belirtti.

‘AKADEMİSYENLER AÇISINDAN ADALETSİZLİK OLUŞTURUYOR’

Söz konusu düzenlemenin özlük haklarını adil bir şekilde elde etme imkanını güçleştirdiği ve bu açıdan adaletsizlik yarattığı vurgulanan dava dilekçesinde, şöyle denildi: “Ege Üniversitesi’nin kriterlerinin özellikle sosyal ve beşeri bilimler alanları açısından Türkiye şartlarındaki akademik yayın ve etkinlik olanaklarını göz önünde bulundurmayan, bu yüzden ulaşılması son derece zorlaştırılan yükseltilme ve atanma kriterlerinde gerçekliğe uygun genel bir değişiklik yapmak yerine, bazı fakülte ve bölümleri ayrıcalıklı kılan bu değişiklik ve uygulamaları, başka fakültelerde atama/yükseltme bekleyen akademisyenler açısından açıkça bir adaletsizlik oluşturmaktadır.”

‘İŞLEMİN YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ZORUNLU OLMUŞTUR’

Davaya konu olan dilekçede, davalı üniversitenin düzenlemesinin, kamu yararı ve hizmet gereklerine, üst hukuk normu olan 657 sayılı yasaya aykırı bulunduğu ifade edilerek, “Dava konusu düzenlemenin uygulaması, akademide kamu hizmetlerinin yürütülmesini bozacak şekilde kariyer ve liyakat ilkeleri ile eşitlik ilkesine aykırı atamalara sebep olacağından, uygulamasının sürdürülmesi halinde telafisi güç zarara neden olacaktır. Bu nedenlerle öncelikle işlemin yürütmesinin durdurulmasını istemek zorunlu olmuştur” denildi.

‘BİRGİVİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ’Nİ AYRICALIKLI KILIYOR’

İzmir İdare Mahkemesi Başkanlığı’na, Ege Üniversitesi Rektörlüğü aleyhine açtıkları davaya ilişkin değerlendirmede bulunan Avukat Nedim Değirmenci, yapılan değişikliğin sonucunun akademik değerlere ve emeğe saygının ortadan kaldırılması olacağını belirterek, şunları  söyledi:

“Ege Üniversitesi’nin sosyal ve beşeri bilimler alanları için belirlenmiş olan ama bu alanın Türkiye şartlarındaki akademik yayın ve etkinlik olanaklarını göz önünde bulundurmayan, bu yüzden ulaşılması son derece zorlaştırılan atama-yükseltme kriterlerinde genel bir değişiklik yapmak yerine, Birgivi İslami İlimler Fakültesi’ni ayrıcalıklı kılan bu değişiklik ve uygulamaları, başka fakültelerde atama yükseltme bekleyen akademisyenler açısından açıkça bir adaletsizlik oluşturmaktadır.”

 ‘AKADEMİK KADROLARDA TARTIŞMALARA NEDEN OLDU’

Söz konusu düzenlemenin özlük haklarını adil bir şekilde elde etme imkanını güçleştirdiğini ve bu açıdan adaletsizlik yarattığını vurgulayan Değirmenci “Nitekim söz konusu bu değişiklik kararının ardından 21 Ağustos 2020 tarihli Resmi Gazete’de Ege Üniversitesi Birgivi İslami İlimler Fakültesi için 7 kişilik öğretim üyesi kadrosu ilanı yer alması üniversite içinde tartışmalara neden olmuştur. Çünkü değişikliğin  hemen ardından söz konusu fakülteye kadro ilan edilmesi bunun belli bir grubu ayrıcalıklı kılmak üzere yapılmış bir işlem olduğu kuşkularını güçlendirmiştir” dedi.

‘BAZILARINI İMTİYAZLI KILACAK, ÖZEL BİR DEĞİŞİKLİK’

Yönerge değişikliğinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açan Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Ulaş Yasa süreci şöyle değerlendirdi:

“Ege Üniversitesi, bir buçuk yıl önce koyduğu kuralları değiştirmek istiyor. Sonra görüyoruz ki bu değişiklik herkesi kapsayacak, genel bir değişiklik değil. Keyfiliğe yol açacak ve bazılarını imtiyazlı kılacak, özel bir değişiklik. Eğer kriterler, ilgili akademik alanın gerçekliğine uygun değilse adalet ve eşitlik açısından herkes için bir düzenleme yapılması gerekir. Düzenlemenin, üniversite bileşenlerinin bilgisi dâhilinde ve katılımlarıyla adalet ve eşitlik ilkelerine uygun biçimde yapılması gerekir. Süreç böyle işlemediğinden üyelerimizin ve tüm eğitim-bilim emekçilerinin özlük haklarının ihlal edilmesini önlemek için dava açtık.”

‘ATAMALAR HAKKANİYETTEN UZAK VE KEYFİLİKLER İÇERİYOR’

Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi’nin dava konusu ettiği değişiklik hakkında görüşlerine başvurduğumuz Eğitim İş İzmir 4 No’lu Yükseköğretim Şube Başkanı Haşim Karaman da, bu kararın diğer fakültelerdeki atama ve yükseltme bekleyen çok sayıda öğretim üyesi ve öğretim üyesi adayını tedirgin ettiğini ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:

“Üniversitelerde 2016 yılından itibaren yapılan atamalarda genellikle AKP’de siyaset yapmış önceki milletvekilleri, belediye başkanları, adayları ve bürokratlar rektör olarak atanmışlardır. Bunun sonucunda da üniversitelerde iktidarda bulunan partinin eğitim politikalarına uygun bir takım çalışmalar görülmektedir. Takdire bağlı atama ve yükseltmelerin çoğu liyakatten, hakkaniyetten uzak ve keyfilikler içermektedir. Son dönemde Ege Üniversitesi’nde karşımıza çıkan öğretim üyeliğine atama ve yükseltme kriterlerinde  muafiyet kararı senato kararı ile hayata geçirilmiş, ardından da Birgivi İslami İlimler Fakültesi’ne 7  Öğretim Üyesi kadrosu açılmıştır. Kriterlerin tüm fakülteler hatta tüm üniversiteler için eşit, nesnel ölçütler ile yapılması laik, bilimsel, çağdaş üniversitelerin, dünya üniversiteleri ile yarışır hale gelmesini sağlayacaktır. Aksi takdirde her yıl yayınlanan dünyanın ilk 500 üniversitesi sıralamasında bir elin parmaklarını geçmeyen üniversitelerimizin önümüzdeki yıllarda, sıralamalarda daha da aşağılara düşmesine neden olacaktır.”

SELİN SAYEK BÖKE, DEĞİŞİKLİĞİ MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI

Ege Üniversitesi’nde yönerge değişikliği ile ilgili düzenlemeye tepki gösteren CHP’ Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke de geçen günlerde Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermişti. Böke, değişikliğin hususen henüz kendi binası bile olmayan Birgivi İslami İlimler Fakültesi’ne kadro oluşturmak için yapılıp yapılmadığını sorguladı.

Konuyla ilgili olarak telefonla ulaştığımız Ege Üniversitesi Rektörlüğü ise herhangi bir açıklama yapmak istemediğini bildirdi.

Kaynak: Gazete Duvar