DEÜ Yönetimi Hukuksuzluğa Devam Ediyor, Hâlâ!

DEÜ Yönetimi Hukuksuzluğa Devam Ediyor, Hâlâ!

  1. Sendikalar, çalışanların her türlü hakkını işverene, yani üniversitede rektörlüğe karşı korumak ve geliştirmek için kurulmuş ve görev yapan örgütlerdir. Tüm hakların başında da işgüvencesi gelmektedir. Üniversitemiz Genel Sekreteri ve Genel Sekreter Yardımcısı eski birer sendika şube başkanları olduğu için bunu bilmelerini ve üyelerinin hakları için sendikal eylem yapmanın ve bilgilendirme metinleri yazmanın hukuksuzluk olarak değerlendirilemeyeceğini ilgililerle paylaşmalarını beklerdik.
  2. Bu doğrultuda yemekhane zamlarına karşı, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı talebiyle, zorunlu BES bilgilendirmesi için, ÖYP/50-d’lilerin 33-a’ya geçirilmeleri için, “Laik ve Demokratik Türkiye için Hayır” demek için ve de barışı savunmak için mücadele ettik, ediyoruz. Eğitim ve Bilim Emekçilerine ulaşmak için her yolu kullanıyoruz. E-posta göndermek bu yollardan biridir. Barış İmzacısı akademisyenlere karşı girişilen hukuksuzluğa dur demek için de hukuk içerisinde mücadeleyi sürdüreceğiz.
  3. DEÜ yönetimi 23 Ocak 2018’de gönderdiği “Dokuz Eylül Üniversitesi Mensuplarına Önemli Duyuru” başlıklı e-postayla yeni bir Cadı Avı başlatacağını ilan etmiştir. Üstelik Barış İmzacılarını da henüz haklarında açılmış bir dava bile yokken suçlu ilan etmeye çalışmıştır. Üniversitede itiraz edeni, hukuk talep eden herkesi tehdit ederek susturacağını belirtmiştir. Hukuksuzluğa itirazımız sürecektir, bundan hiç şüpheniz olmasın.
  4. OHAL keyfiliğin bahanesi hâline gelmiştir. OHAL ilanından 6 ay önce atılmış imzalara ilişkin sürecin de OHAL’in keyfiyetine teslim edilmek istendiği görülmektedir. Bu hukuksuzluktan vazgeçilmelidir. OHAL elbet biter, yönetimler gelir geçer, adalet kalır.
  5. DEÜ yönetimi işleyen hukuksuz sürece ilişkin sorularımızı yanıtsız bırakmıştır. Burada tekrar soruyoruz:
  • Soruşturulanların soruşturma sürecine ilişkin bilgilendirilmemeleri hukuksuzluk değil midir?
  • İki yıllık zaman aşımı dolmasına rağmen hâlâ ifadelerinin alınmamış olması hukuksuzluk değil midir?
  • Araştırma Görevlisi Dilek Karabulut’un yeniden atamasının, tüm olumlu görüşlere rağmen yapılmaması hukuksuzluk değil midir?
  • Araştırma Görevlisi Aydın Arı’nın (Aynı zamanda Soruşturma Komisyonu üyesi olan Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Kök’ün olumsuz görüşüne karşın diğer tüm olumlu görüşlere rağmen) yeniden atama işlemlerinin sonuçlandırılmaması ve maaşının yatırılmaması hukuksuzluk değil midir?
  • Araştırma Görevlisi Özer Yersüren’in kadrosunun ÖYP/50-d’den 33-a’ya aktarılmaması (tüm diğer araştırma görevlileri aktarılmışken) hukuksuzluk değil midir?
  • Gönderilen e-postayla barış imzacılarının hedef gösterilmesi hukuksuzluk ve suç değil midir?
  • Yine gönderilen e-postayla sendikal faaliyetin engellenmeye çalışılması hukuksuzluk değil midir?
  • Basını ve demeç verenleri tehdit etmek hukuksuzluk değil midir?
  • Barış İmzacısı Arkadaşlarının işe geri dönmelerini talep eden pankart açan sendika aktivistleri hakkında inceleme başlatmak hukuksuzluk değil midir?
  • Prof. Dr. Recep KÖK’ün ve Prof. Dr. Himmet Konur’un komisyonda yer almaları hukuksuzluk değil midir?

Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube olarak sadece kendi üyelerinin değil, tüm personelin haklarını savunmak için sizleri de dayanışmaya davet ediyoruz.

Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube Yürütme Kurulu

Ek-1: DEÜ Rektörlüğünün söz konusu açıklamayı göndermesine sebep olan yazımız

Ek-2: Açıklama sonrası DEÜ’ye resmi yanıtımız (29 Ocak 2018’de Rektörlük Gelen Evrak Birimi’ne verilmiştir).