Üniversite emekçileri hasar tespit çalışmaları tamamlanmadan göreve çağrılmamalıdır!

30 Ekim Cuma günü saat 14.51’de meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından İzmir’de yaraların sarılması için çalışmalar devam ediyor. Başta arama kurtarma çalışmalarını yürütenler ve sağlık emekçileri olmak üzere, bu seferberlikte yer alan herkese minnettarlığımızı bir kez daha belirtmek isteriz. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, yaralıların bir an önce sağlıklarına ve bu süreçte hayatını evlerinin dışında geçirmek zorunda kalanların bir an önce evlerine kavuşmalarını temenni ederiz. Tüm yaraların sarılarak, yaşamın olağan akışına en kısa zamanda kavuşmak hepimizin ortak dileğidir.

Ancak, içinden geçtiğimiz bu olağanüstü dönemde kamu kurumlarının hemen hepsinin olağan çalışma temposunda devam etme niyetinde olduğunu üzülerek izlemekteyiz. İzmir üniversiteleri ardı ardına, 2-6 Kasım haftasında uzaktan öğretim dahil üniversite içindeki eğitim/öğretim faaliyetlerinin durdurulduğunu açıklamış olmasına rağmen, çalışanların işe çağrıldığını görmekteyiz. Büyük depremin ardından artçı sarsıntıların devam ettiği herkesin malumudur. Yine deprem esnasında görünür ya da görünmez hasar almış olan binaların bu artçı sarsıntılar esnasında yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceği, konunun uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. Bu aşamada nasıl ki, hasar tespiti yapılmamış olan konutlara girmek tehlike arz ediyorsa, hasar tespiti yapılmamış olan kamu kurumlarında da olağan çalışmaya devam etmek emekçiler için hayati risk taşımaktadır. Üstelik bu risk sadece iş yerleri ile sınırlı değildir. Örneğin, henüz toplu ulaşım için kullanılan yolların ve metro hattı gibi özel ulaşım altyapılarının hasar tespiti dahi yapılmamıştır.

Bilindiği üzere, tüm kurum çalışanlarının can güvenliğini sağlamak kurum yöneticilerinin sorumluluğundadır. Hal böyle iken, İzmir üniversiteleri yönetimlerinin, bünyesindeki personeli işe çağırması tarafımızca anlaşılır bir uygulama değildir. Üniversite dahilindeki tüm binaların hasar tespit çalışmaları için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile irtibata geçilmeli, bu aşamada bunun mümkün olamaması durumunda İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nden hasar tespit çalışması yapması talep edilmelidir. Binaların çalışmaya elverişli olduğu anlaşıldıktan sonra tüm emekçiler çağrılmalıdır. Binaların hasar tespit raporları, yönetimler tarafından bünyesinde yer alan personel ile paylaşılmalıdır. Ayrıca deprem esnasında yeniden karşılaştığımız bir sorun olan bina giriş çıkışlarının sayısının pandemi nedeniyle azaltılması uygulamasının da yeniden gözden geçirilmesi gerektiği talebimizi yineliyoruz.

İzmir üniversiteleri yönetimlerini bu konuda duyarlı olmaya, idare temsilcilerini, Senato kararlarina uymaya ve tüm üniversite emekçilerini bu yönde talepkar olmaya davet ediyoruz…