Dokuz Eylül Üniversitesinde öğretim görevlilerine dayatılan mesai takip işlemi durdurulmalıdır!

DEÜ de uzunca bir süredir devam eden, öğretim görevlilerine mesai kontrolü yoluyla kurulan baskıya son verilmelidir. Konu ile ilgili görüşümüzü ve çözüm önerilerimizi sorunun ilk çıktığı günlerde kamuoyu ile paylaşmış, talebimizi Rektörlüğe iletmiştik.

https://egitimsenizmir3.org/deude-uzman-kadrosundan-ogretim-gorevliligi-kadrosuna-gecirilen-personelden-kartli-yoklama-istenmesi-uzerine/

https://egitimsenizmir3.org/deu-ogretim-gorevlilerine-kartli-yoklama-baskisi-devam-ediyor/

Geçtiğimiz süreçte Rektörlük bu soruna çözüm üretemedi. Bunun üzerine sorunu, ve çözüm önerilerimizi aşağıda bulabileceğiniz yazı ile 22 Nisan 2021 tarihinde YÖK’e taşıdık. Sürecin takipçisiyiz.

06 Mart 2018 tarihli 7100 KHK ile eski “okutman, uzman, çevirici, eğitim-öğretim planlamacısı” kadroları öğretim görevlisi olarak değiştirilmiştir. 17 Nisan 2020 tarihli ve 7243 sayılı kanun sonrasında da talepleri üzerine ve üniversite yönetim kurulunun uygun görmesi durumunda öğretim görevlilerine ders verme imkânı sağlanmıştır. Diğer üniversitelerde olduğu gibi Dokuz Eylül Üniversitesi’nde de öğretim görevlileri ders verebilmektedir.

Öte yandan, öğretim elemanlarının çalışma esaslarına dair 2547 sayılı kanunun 36. maddesinin ilk cümlesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden öğretim elemanlarının mesai kavramı değişmiştir. Benzer şekilde Danıştay 8. Dairesinin (29.01.2018 tarih ve 20118/372 sayılı karar) “Akademik alanda çalışan kişilerin yaptıkları iş ve çalışma şekilleri dikkate alındığında, gerektiğinde kendilerine tahsis edilen odalarının dışında da çalışmalarını devam ettirebilecekleri açıktır.” denmekte ve bu yolla akademisyenlerin çalışma yerini onlara tahsis edilen odalar değil, tüm üniversite ve gerektiğinde üniversite dışı olarak da tanımlamaktadır.

Hal böyle iken, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde “personel devam kontrol sistemi” dayatılmakta ve iki yıldır personel kartları aracılığı ile öğretim görevlilerinin mesaileri takip edilmektedir. Gerek yaptıkları akademik işler gerek verdikleri dersler gerek kurum sicil numaralarının tüm öğretim elemanlarında olduğu gibi “A” ile başlıyor olması “mesai kontrolünün,” bu kesim ile geri kalan öğretim elemanları arasında bir ayrımcılık yarattığı açıktır. Bu ayrımcılık bu gün öyle bir noktaya gelmiştir ki, Doçent unvanı almış olan öğretim elemanları dahi mesai kontrolüne tabi tutulmaktadır.

Öğretim elamanları ile memurlar, mesai açısından ayrı yasal düzenlemelere tabiidir. Bu nedenle öğretim elemanlarına yaptıkları işler ve özlük hakları açısından 2547 sayılı yasa hükümleri uygulanırken, mesai açısından memurların tabi olduğu yasal düzenleme hükümlerinin uygulanması hukuksuzdur.

Bu yöndeki talebimizi 2019 yılının Aralık ayında, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne iletmiştik. Ancak dilekçemize yanıt verilmemiş, o zamandan bu yana da ilgili konuda olumlu ve yapıcı bir gelişme yaşanmamıştır. Bu nedenlerle ve ilgili mevzuat ve mahkeme kararlarına da atıfla öğretim görevlisi emekçilere dayatılan mesai kontrol sistemine ivedilikle son verilmesini talep ediyoruz.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederiz.
Saygılarımızla